Yumurta beyazlarını katılaşana kadar çırpın. Bacaklarım sertleşinceye kadar yürüdüm. Yeni yıl türbe ziyareti; hangi türbeler güçlüdür. Hayal gücü çok güçlü bir araçtır. Oğullarıyla uzun bir yürüyüş yaptığında o hamlamıştı ve ertesi gün gergin ve ağrılıydı. Dün bir maraton koştu. O bugün ölü gibi. She is stiff today. Sami hizmeti için yüksek bir fiyat ödedi. Cümle ve Videolar ile zenginleştirilmiş içerik. Etimoloji, Eş ve Zıt anlamlar, kelime okunuşları ve günün kelimesi. Yazım Türkçeleştirici ile hatalı Türkçe metinleri düzeltme. Sesli Sözlük garantisinde Profesyonel çeviri hizmetleri. İngilizce kelime haznenizi arttıracak kelime oyunları. Ayarlar bölümünü kullarak çevirisini görmek istediğiniz sözlükleri seçme ve aynı zamanda sözlüklerin gösterim sırasını ayarlama imkanı. Kelimelerin seslendirilişini otomatik dinlemek için ayarlardan isteğiniz aksanı seçebilirsiniz. Search Translation Games Programs. English - Turkish. Definition of stiff. Benim kötü bir sert ensem var. Biraz gergin hissediyorum. Tom büyük bir potansiyele sahiptir. English - English. Of muscles, or parts of the body, painful, as a result of excessive, or unaccustomed exercise My legs are stiff after climbing that hill yesterday. Of a penis, erect To fail to pay that which one owes implicitly or explicitly to another, especially by departing hastily Then he stiffed the waiter with a cheap tip. His waterproof trousers were brand new and stiff Clean the mussels with a stiff brush under cold running water. They always seemed a little awkward with each other, As Stşff As A Poker bit stiff and formal. The Mud Bath is particularly recommended for relieving tension and stiff muscles I'm stiff all over right now -- I hope I can recover As Stşff As A Poker tomorrow's race. Train doors have handles on the inside. They are stiff so that they cannot be opened accidentally Bearing a press of canvas without careening much; as, a stiff vessel; opposed to crank Stiff can be used to mean difficult or severe. The film faces stiff competition for the Best Film nomination Under Greece's stiff anti-drugs laws they could face twenty years in jail emphasis If you are bored stiff, worried stiff, or scared stiff, you are extremely bored, worried, or scared. Anna tried to look interested. Actually, she was bored stiff Stiff is also an adjective. Hyphenation stiff. Resimler Google Resimler. Bing Resimler. About Us. Contact us.
as stiff as a poker
stiff in Turkish - English-Turkish Dictionary | Glosbe Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd. 10 TEMEL KELIME. Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler · as stiff as a poker. any, but, holiday. rigid plastic"; "a palace guardsman stiff as a poker": Not easily bent; not flexible or pliant; not limber or flaccid; rigid; firm; as, stiff wood, paper. baston yutmuş gibi. stiff- Almanca-çeviri - Langenscheidt İngilizce-Almanca sözlükSample translated sentence: Tom wanted to play poker with us, but Mary wouldn't let him. Bıyıkları buza kesince de, atını çeke çeke muhtarın kapısına geldi. Her iki dil yönünde arama Dil yönünü değiştirin. Tom bizimle poker oynamak istedi ama Mary ona izin vermedi. Gönnen Sie sich eine wunderbare, entspannte sich nach einem aktiven Tag. But I noticed you were as stiff as an umbrella the first time I saw you.
English-Turkish dictionary
poker face. Add. stiff (rigid): stiff with · steif vor + -e hali. any, but, holiday. as stiff as a poker. poker surat. stiff paper, lid · fest to be [as] stiff as a board [ or poker]. Sample translated sentence: Tom wanted to play poker with us, but Mary wouldn't let him. baston yutmuş gibi. oklava yutmuş gibi. stiff brush. Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd. 10 TEMEL KELIME. rigid plastic"; "a palace guardsman stiff as a poker": Not easily bent; not flexible or pliant; not limber or flaccid; rigid; firm; as, stiff wood, paper. Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler · as stiff as a poker. steif wie ein Brett sein.Zamanla çoğunun baş eğmez, asi, hatta bazılarının yönlendirilmesi olanaksız kişiler olduğu görüldü! In addition the possible, albeit rare, allergic reactions may cause serious health damage.. Playing poker at Skinny's tavern. The rotor is attached to the nacelle. You know, you spend They always seemed a little awkward with each other, a bit stiff and formal. Tüm sonuçları göster stiff I. You're as stiff as a mummy, darling! You ever play poker , Mr. Played poker. Here we stand, stiff and hard. Mit leichten und gleichzeitig sehr festen sowie funktional optimierten Materialien auf Basis von leistungsstarkem Glas, Glaskeramik und Keramik ist der Hersteller gerüstet für mm. Images with "poker" poker. Son terk edilişimin nedeni bütün paramızı internette pokerde kaybetmemdi. Bir mumya gibi katısın , tatlım. This often manifests itself in a cramped, stiff posture and shallow breathing. Bir cümleyi mi çevirmek istiyorsunuz? Yazım Türkçeleştirici ile hatalı Türkçe metinleri düzeltme. Kelime listesindeki kelimelere sadece bu tarayıcıda erişilebileceğine dikkat edin. Tom büyük bir potansiyele sahiptir. İnternetten 2 örnek. Egal ob Sie kurzes oder langes Haar haben, oder ob Sie den Schirm etwas seitlich oder lieber straight nach vorne tragen - diese Mütze macht sich immer gut! Newcomers, however, are now likely to have to meet stiff demands. But then there is the handicap that folding the legs needs more efforts, which my test person aged 7 did t have.. Verschwunden ist der steife, gewundene, juristische Ansatz von Maastricht. And with your priors you are looking at 25 years and some pretty stiff fines. The blood covered fire poker in her hand, or at least near her. If you use double layers, the paper is stiffer and the frog can jump better later on.. Skinnny Tavernası'nda poker oynuyordum. Haltung bewahren. These scaffolds are made of a variety of different things, from plastics to naturally derived materials, nanofibers of varying thicknesses, sponges that are more or less porous, gels of different stiffnesses. Sizi ilk gördüğümde fark ettiğim, bir şemsiye kadar katı olduğunuzdu. Für den neuen Resonator hat die Forschergruppe einkristallines Silizium verwendet, ein besonders? Auch die Verarbeitung von flüssigem oder festem Futter, das zur Jungvolkpflege oder zur Winterauffütterung verabreicht wird, wirkt sich nach Herrn Liebig nicht auf die Lebensdauer der Arbeiterinnen aus. Klopek'in cesetleri nereye gömdüğünü söyletmeye çalışsana. İngilizce Sözlükler.
